Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, depremin vurduğu İskenderun’da siyaseten ve maddi olarak güçlü olduğunu öne sürdüğü bir ailenin denizi doldurup liman yaptığını, ormanlık alanın vasfının değiştirilip talana açıldığını söyledi. Bu holdingi örnek alan başka şirketler de liman yapmak, arazi kazanmak amacıyla denizi doldurmaya başladı. Şu ana kadar denizde doldurulan alan 500 bin metrekareyi geçti. Denizden sonra, ormanlık alanda 30 dönümlük enerji şalt alanı kuruldu, daha sonra bu alan bin 80 dönümlük orman alanına yayılmaya başlandı.
AKP VE MHP OYLARIYLA
Bu operasyonun ardından 135 bin 941 metrekarelik ormanlık alanın söz konusu özel şirket tarafından depolama alanı yapılması İskenderun Belediye Meclisi gündemine getirildi. CHP grubunun tüm çabalarına rağmen İskenderun Belediyesi’nin AKP ve MHP’li üyelerince oy çokluğuyla kabul edildi, plan değişikliği Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na olumlu görüşle bildirildi. Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin drone çekimlerinde çam ağaçları katliamının başladığı görüntülendi.
CHP İskenderun Belediye Meclis Üyesi Murat Fatin Bereketoğlu kararı yargıya taşıdı, kararın iptali için Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na başvurdu. Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş sözkonusu olayla ilgili SÖZCÜ’ye şunları söyledi: İskenderun’da bir ailemiz kendini güçlü hissediyor ama şahsen Allah katında ve insanlar katında güçlü olmayı tercih ederim. Daha önce 500 dönümden fazla bir sanayi alanı onlara verildi, denizi doldurup liman yaptılar. Şimdi de bin 80 dönümlük yemyeşil ormanlık alan ‘orman vasfını yitirmiş’ denilip talan ediliyor. Bunun iptali için mahkemeye başvurduk. Maalesef bunlara gücümüz yetmiyor.
Liman bölgesinde çam ağaçlarının kesilmeye başlanması büyük tepki çekti.
ANKARA’DA BOZDURUYORLAR
Sizin orada belediye eliyle yaptığınız düzenlemeler Ankara’da farklı bakanlıklar tarafından tekrar onların lehine çevrilebiliyor, mahkemelerde maalesef bitmiyor. Ama şu var ki, inancımıza göre ‘Bizi yaratan Rabbimiz her şeyi affediyor ama kul hakkına affetmiyor. Allah, ‘Bana kul hakkıyla gelmeyin’ diyor. Şu anda güçlü olabilir, güçlü görünebilirler. Ama halk nezdinde de öyle değil. Haksızlıklarda mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiç kimseyi dinlemeden antrepo, depo yapacağız diye düzenleme yapıyorlar. Hatay’da bu konuyu herkes biliyor ama siyaseten güçlü insanlar oldukları için rahat konuşulamıyor. Bunu da benden başka konuşabilecek insan yok. Çünkü çoğu insan paranın karşısında korkmayı ve korktuğu için konuşmamayı tercih ediyor. Birileri doğruları haykırabilmesi lazım. Çünkü bu bizim konuşmalarımız dedikodu falan değil tarihe not düşmektir.
